Sosyal Güvenlik Kurumu İlaç Daire Başkanı ile Görüşme Raporu

11.06.2018

Değerli Meslektaşlarımız,

8/6/2018’de Türk Nöroloji Derneği (TND) Başkanı Prof. Dr. Şerefnur Öztürk, Yönetim Kurulu Üyeleri Prof. Dr. M. Akif Topçuoğlu ve Prof. Dr. Demet Adapınar ile TND Yönetici Sekreteri Nurgül Sayhan son gelişmeler konusunda, Derneğin daha önce dilekçeler ve eposta iletilen taleplerini bir kez de doğrudan ifade etmek amacıyla, Sosyal Güvenlik Kurumu İlaç Daire Başkanı Dr. Dilek Yılmaz ile görüştü. Görüşmede dört konuda taleplerimiz iletildi.

İlk konu getirilen en son kısıtlama [4.2.2 – ek] ile ilgili idi. Bu geçen hafta yürürlüğe giren “Trisiklik, tetrasiklik ve SSRI grubu antidepresanlar tüm hekimlerce reçete edilebilir. Bu gruplar arasında ilaç değişimi gereken hallerde ve/veya bu ilaçların 6 aydan uzun süre kullanılması gereken durumlarda psikiyatri uzman hekimlerince veya psikiyatri uzman hekimlerince düzenlenen uzman hekim raporuna dayanılarak tüm hekimlerce reçete edilmesi halinde bedelleri Kurumca karşılanır.”maddesinin nöroloji hastalarının sağlığına olan olumsuz etkileri ve ivedilikle düzeltilmesine dair görüşümüz iletildi. Daire Başkanı da hem dernekten hem de üyelerimizden bu yönde gelen isteklerin kurum tarafından bilinmekte olduğu ifade etti. Daire Başkanı Sayın Dr. Dilek Yımaz, takiben bu talebimizi kısa süre içinde karşılayamayacaklarını belirtti, bu grupta yer alan ilaçların uygun olmayan kullanımın aşırılığı gerekçesine dayandırdığı bu maddenin reçeteleme sayısı dahil ekonomik göstergeler bağlamında olan etkisinin değerlendirileceği dönemin kurum tarafından bekleneceğini belirtti. TND temsilcileri olarak bizler tarafından bu düzenlemenin nöroloji hastalarımızın sağlığını tehdit eder duruma geleceğini, doğru endikasyonda kullanan bölümlerin başında gelen nöroloji için yazılı olan kısıtlamanın mutlaka kaldırılması gerekliliği ifade edildi. Sürece itirazın ve düzeltilmesine yönelik taleplerimizin devam edeceği belirtildi.

İkinci konu pregabalin etken maddeli ilacın nöropatik ağrı tanısıyla ikinci basamak hastanelerde nöroloji uzmanları tarafından reçete edildiğinde geri ödemesi yapılamaması konusu idi [4.2.35]. Bu sorun hakkında uzun süredir ve çok sayıda dilekçe verildiği, görüşmeler yapıldığı ancak istediğimiz değişikliğin bir türlü hayata geçirilmediği tarafımızca ifade edildi ve isteğimiz tekrarlandı. Pregabalin etken maddeli ilaçlar üçüncü basamak hastanelerde nöroloji uzmanları tarafından reçete edilebilirken ikinci basamakta edilememesinin hiçbir rasyoneli olmadığı bir kez daha not edildi. Diğer taraftan, pregabalinin ikinci basamak hastanelerde fibromiyalji tanısı ile fizik tedavi uzmanları ve ortopedistlerce reçete ettiğinde geri ödemesinin yapılmasının da bu ilacın endikasyonuna azami dikkati gösteren biz nörologlar tarafından anlaşılamadığı söylendi. Yaşanan hasta ve hekim mağduriyetleri örnekleri ile izah edildi. Daha önceki toplantılarımızda ve dilekçelerimizde ifade ettiğimiz üzere EMG cihazlarının yaygın olduğu, her türlü biyokimyasal, hormon testleri vb. gibi testlerin modern cihazlarla yapılabildiği ikinci basamak hastanelerde nöropati teşhisi koymada herhangi bir sorun yaşanmadığı, ikinci basamak hastanelerde bu ilaçların reçete edilmemesi ve bu hastaların üçüncü basamak hastanelere erişim zorluklarının onmaz hasta mağduriyetine yol açtığı ve bu nedenle pregabalin etken maddeli ilaçların ikinci basamak hastanelerde de nöroloji hekimleri tarafından reçete edilmesi, uzman hekim ilaç raporu düzenlenebilmesi ve geri ödemelerinin yapılmasının mutlak gerekliliği tarafımızdan ifade edildi. Pregabalin suistimali kapsamında bu değişikliğe sıcak bakılmadığı ancak tekrar değerlendirileceği Daire Başkanı tarafından söylendi. Söz edilen diğer branşlar için kısıtlaması olmaması ama nöroloji için devam edecek bir kısıtlamanın Türk Nöroloji Derneği’nin bu maddeyi rasyonel bulmadığı, kabul etmeyeceği ve düzeltilmesi için faaliyetlerine devam edeceği belirtildi. Burada önemi vurgulanan ilişkili bir konu da endikasyon dışı kullanımlarda hekim için yasal risk durumudur. Endikasyon alanlarının değişimi için hem endüstri hem de hekimlerin tedavi klavuzlarını da kullanarak ayrı bir süreç yürütmesi gerekmektedir.

Üçüncü madde yüksek etkili statinlerin nöroloji uzman hekimleri tarafından reçete edilememesi hakkındaydı [4.2.28]. Bu da TND’nin bir çok kez itiraz ettiği düzenleme olup “Rosuvastatinin 20 mg ve üzeri etken madde içeren dozları, atorvastatin, simvastatin ve pravastatinin 40 mg ve üzeri etken madde içeren dozları, fluvastatinin 80mg ve üzeri etken madde içeren dozları (kombinasyonları dahil) kardiyoloji, kalp ve damar cerrahisi, endokrinoloji, geriatri uzman hekimlerince düzenlenecek uzman hekim raporuna dayanılarak bu hekimlerce reçete edilir.” şeklindedir. Daha önceden olmayan Geriatri bölümü buraya intervalde ilave edilmiş olmasının şaşkınlıkla karşılandığı belirtildi. Oysa, TC. Sağlık Bakanlığı’nın da 25/8/2017’de olumlu görüşünü SGK’ya iletmiş olduğunun tarafımızca bilindiği, ancak kurumun bu değişikliği 1 yılı aşkın süredir yürürlüğe koymayarak hasta mağduriyetine devam etmesinin anlaşılamadığı söylenmiştir.  Daire Başkanı bu isteğin tekrar gözden geçirileceğini ifade etmiştir.

Gündeme getirdiğimiz son madde [4.2.15.D-1] Dabigatran, Rivaroksaban, Apiksaban ve Edoksaban’ı içeren yeni oral antikoagülan ilaçların (YOAK)  kullanımındaki düzenlemelerle ilgili idi. Kısaca “Güncelde atriyal fibrilasyonla (AF) ilişkili kardiyoembolik inmeden koruma amacıyla kullanılan YOAK’lar için nöroloji uzmanları tarafından en az bir kardiyoloji uzmanının imzası olmaksızın rapor düzenlenememektedir. Bunun nedeni olarak, bu ilaçların mitral kapak hastalığı olan hastalarda FDA onayı olmaması öne sürülmektedir. Kapak hastalığını belirlemek için kullanılan yöntem ekokardiyografidir. Dolayısıyla, YOAK grubu ilaçların kalp kapak hastalığı varlığı ekokardiyografi yapılarak dışlanınca, üç nöroloji uzmanı tarafından düzenlenecek ilaç raporu ile kullanılır hale gelmesi gereklidir.” şeklindeki isteğimiz tekrarlanmıştır. SGK ve Sağlık Bakanlığı’na daha önce müteakip olarak bu konudaki isteğimiz bildirilmiş idi. Bir kez, Sağlık Bakanlığı bu isteğimiz için negatif görüş de beyan etmişti. Ancak, isteğimiz burada da tekrarlandı. Diğer taraftan aynı maddenin b fıkrasındaki “b) Varfarin tedavisi altında iken serebrovasküler olay geçirenlerde doğrudan dabigatran veya rivaroksaban veya apiksaban veya edoksaban tedavisine geçilebilir.” ifadesi hatırlatılarak serebrovasküler olay tanısının nörolog olmadan konulamayacağı ve AF ile olan ilgisinin belirlenemeyeceği oraya konuldu. Haliyle, bu fıkranın “b) Varfarin tedavisi altında iken serebrovasküler olay geçirenlerde doğrudan dabigatran veya rivaroksaban veya apiksaban veya edoksaban tedavisine geçilebilir. Tanıda serebrovasküler olay yazılarak düzenlenecek raporda en az bir nöroloji uzman hekimin bulunması halinde ödenir” şekline veya benzer ifade ile kısıtlama getirilmesi gerektiği ifade edilmiştir.

Daire Başkanı Dr. Dilek Yılmaz, “MS tedavisindeki düzenlemeler” konusunda da Kurum tarafından gerekli çalışmaların sürdürüldüğünü beyan etti.

Üyelerimize duyurulur.

Saygılarımızla.

Türk nöroloji Derneği  Yönetim Kurulu