ULUSLARARASI SPINAL KORD (OMURİLİK) FARKINDALIK GÜNÜ – 5 EYLÜL

5.09.2016

Prof. Dr. Şerefnur Öztürk

Türk Nöroloji Derneği Başkanı

Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi

Nöroloji AD Başkanı

 

ULUSLARARASI SPINAL KORD (OMURİLİK)  FARKINDALIK GÜNÜ – 5 EYLÜL

Spinal kord yani omurilik hastalıkları için farkındalığı artırmak, bu alanda yapılacak tanı ve tedavi çalışmalarını artırmak ve hızlandırmak için, Uluslararası Spinal Kord Hastalıkları Derneği tarafından, 5 Eylül Spinal kord hastalıkları farkındalık günü olarak ilan edilmiştir.

Spinal kord hastalıkları omurilik hastalıkları olarak bilinmektedir ve nöroloji alanında beyin ve sinir sisteminin diğer hastalıkları kadar yaygın ve önemli fornksiyon bozukluğuna yol açan hastalık grubunu oluşturmaktadır. Her yıl dünyada bir yılda yeni ortaya çıkan ve sadece travmaya bağlı omurilik hastalığı oranı ülkemiz için 1500- 3000 arasında tahmin edilebilmektedir.

Omurilik vücudun bütün hareket, ve otonom yollarını içeren ana otoyol gibi düşünülebilir. Oldukça dar bir alanda son derece önemli fonksiyonları barındıran bu bölgede ortaya çıkan hasarlar tutulan bölgeye göre değişen ağırlıkta ve yaygınlıkta nörolojik fonksiyon kayıplarına neden olur.

Beyinde olduğu gibi bu bölgede de damar tıkanıklıkları, enfeksiyonlar, romatizmal hastalıklar, bağ doku hastalıkları, tümörler, gelişimsel anormallikler ortaya çıkabilir. Spinal kordu en fazla etkileyen nedenlerden biri de travmalardır. Trafik kazaları, düşmeler, ateşli silah yaralanmaları en fazla hasar yaratan nedenlerdir.

Omurilik hastalıklarının tanısı genellikle hemen gerçekleştirilememekte, tanıda gecikmeler ise tedavide başarı oranını azaltmaktadır. Bu hastalıkların belirtileri yaygın olarak bilinmemekte ve genellikle başka nedenlerle açıklanmaya çalışmakta, bu da hastaneye geç başvuruya neden olmaktadır. Omurilik hastalıkları kol ve bacaklarda hastalık nedenine bağlı olarak hızlı ya da günler içinde gelişen kuvvetsizlik, his kaybı, ağrılar, dengesizlik, idrar kaçırma, olarak ortaya çıkabilir. Özellikle bu belirtilerin saatler içinde çok hızlı geliştiği durumlarda hızla  hastaneye başvurulmalıdır. Bu durumlarda hastaların taşınmasından pozisyonlanmasına kadar eğitimli ve donanımlı bir sağlık ekibine gerek vardır.

Omurilik hastalıklarının tedavisi geçmiş dönemlere göre oldukça değişmiş ve gelişmiştir. Erken dönem tedaviyi iyi donanımlı bir nörorehabilitasyon döneminin izlemesi ile omurilik hastaları da hareket, yürüme, otonom fonksiyonlarının kontrolünü tekrar kazanabilmektedir. Oldukça uzun ve sabır isteyen rehabilitasyon döneminde yoğun ve etkin bir rehabilitasyonla spinal kordun tekrar uyarılması sağlanmakta ve son yıllarda bilimsel çalışmalarda da gösterildiği gibi spinal kord nöroplastisite (kendini yenileme) özelliği ile aşama kaydetmektedir. Bu dönemin başarıyla ve yaşam kalitesini artıracak şekilde geçirilebilmesi için hastalarımız donanımlı ve uzman ekiplerle zenginleştirilmiş rehabilitasyon merkezlerine ihtiyaç duymaktadırlar. Bu tür özelleşmiş ve donanımlı merkezler ne yazık ki ülkemizde yeterli değildir. Özellikle genç yaş grubunda ortaya çıkan ve sadece hastada değil, yakınlarında da yaşam kalitesi yanısıra çok önemli işgücü kaybı, bakımve sağlık giderlerine yol açan bu hastalık grubu için sağlık yetkilileri olanakları artırmak ve yaygınlaştırmak, eğitimli insan gücü yetiştirmek için en kısa zamanda ve mümkün olan en güçlü destekle harekete geçmelidir.