Türk Nöroloji Derneği Heyeti, 29 Ekim Dünya İnme Günü öncesinde TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Vural Kavuncu’yu ziyaret etti.

28.10.2017

Türk Nöroloji Derneği Heyeti 29 Ekim Dünya İnme Günü nedeni ile

TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Vural Kavuncu’yu ziyaret etti.

 

Ziyaret esnasında Türk Nöroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Şerefnur Öztürk’e dernek temsilcileri ve hastalar eşlik etti. Prof. Dr. Öztürk, Başkan Vural Kavuncu’ya ülkemizde ve dünyada inmenin görülme sıklığı, nedenleri, inme merkezlerinin önemi ve inmenin toplumsal maliyetlerini düşürmek için alınması gereken önlemler konusunda bilgi verdi ve dernek olarak önerilerini sundu.

 

Görüşme öncesinde TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Vural Kavuncu Hacettepe Üniversitesi İnme Merkezi’ni ziyaret etti. Başkan Vural Kavuncu’yu Genel Direktör Prof. Dr. Koray Boduroğlu, Başhekim Prof. Dr. Necla Özer,  Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Bülent Erbil, Acil Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Nalan Metin Aksu, Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Türk Nöroloji Derneği Beyin Damar Hastalıkları Çalışma Grubu Moderatörü Prof. Dr. Mehmet Akif Topçuoğlu ve  Türk Nöroloji Derneği Nörolojik Yoğun Bakım Çalışma Grubu Moderatörü  Prof. Dr. Ethem Murat Arsava karşıladı. Hacettepe Üniversitesi İnme Merkezi’ni gezen Başkan Vural Kavuncu merkez hakkında bilgi aldı.

 

HER DAKİKA BİR KİŞİ İNME GEÇİRİYOR!

 

Dünyada yılda 17 milyon kişi İnme geçiriyor ve

yaklaşık 6 milyon kişi inme nedeniyle yaşamını yitiriyor.

Belirtilerin ortaya çıkmasıyla 112 ile temas kurarak inme tedavisinin sağlandığı en yakın hastaneye ulaşmak hayat kurtarıyor…

 

Son açıklanan TUİK raporuna göre Türkiye’de beyin damar hastalıkları nedeniyle hayatını kaybeden kişilerin sayısı 2016 yılında 40.000’e ulaşmıştır. Bu rakamlar, bütün kazaları dikkate alsak bile, kazalar nedeniyle hayatını kaybedenlerin iki katından fazladır. Bu yaygın hastalık grubunda farkındalığı artırmak, koruyucu ve tedavi edici koşulların iyileştirilmesine dikkat çekmek üzere 29 Ekim “Dünya İnme Günü” olarak ilan edildi.

Bu özel gün nedeni ile Türk Nöroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Şerefnur Öztürk, Dernek Temsilcileri ve hastalarla birlikte TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Vural Kavuncu’yu makamında ziyaret etti. Prof. Dr. Şerefnur Öztürk ziyaretinde Başkan Kavuncu’ya inme ile ilgili bilgiler sundu. Dr. Öztürk konuşmasında, halkın bilinçlenmesinin önemini vurgulayarak beyin damar hastalıklarının dünyada en fazla fonksiyon kaybına neden olan, yaşam kalitesini en çok etkileyen bir hastalık grubu olduğuna dikkat çekti. Prof. Dr. Öztürk halka yönelik mesajlarında;

 

“İnme doğru zamanda uygun tedavi yöntemleri ile müdahale edilmediğinde sakatlığa ve ölüme neden olabiliyor. Dünyada bir yılda 17 milyon kişi inme geçirirken bu sorun maalesef her dakikada bir yaşanıyor ve 6 milyon kişi inme nedeniyle hayatını kaybediyor.” dedi.

 

İnmenin damar tıkanması sonucu oluşan ‘iskemik inme’ ile damar yırtılmasına bağlı ‘kanamalı inme’ (beynin içine veya beyin zarları arasına) tipleri olduğunu söyleyen Prof Dr. Şerefnur Öztürk, en sık görülen formun iskemik inmeler olduğunu belirtti. İskemik inmenin tedavisi olduğunu, akut dönemde damar içine verilen trombolitik ilaçlarla veya anjiografik tekniklerle pıhtının çıkarılmasının mümkün olabileceğini kaydeden Öztürk:

 

“Akut dönemde başarı ancak zamanında müdahale ile mümkündür. Tedavi ne kadar erken uygulanabilirse o kadar iyi sonuçlar elde edilmektedir. Tedavinin amacı, yaşam kalitesinin iyileştirilmesi ve sağ kalımın sağlanmasıdır. Damar içi trombolitik (pıhtı eritici) ilaçlar bütün nörologlarca uygulanabilir, ancak girişimsel tedaviler sadece uzmanlaşmış merkezlerce uygulanabilir.

 

Akut inme geçirilmesi halinde hemen 112 acil servis ekibi aranmalıdır. 112 Acil servis sizi en uygun hastaneye zamanında ulaştırır.” dedi.

 

Prof. Dr. Şerefnur Öztürk, yüzde çarpılma, kol ve bacaklarda güçsüzlük, konuşma bozukluğu gibi belirtiler varsa öncelikle akut inmenin düşünülmesi gerektiğini, bu belirtilerin daha iyi anlaşılması için toplumsal farkındalığı yükseltmeye yönelik çalışmaların yapılmasının toplum sağlığı açısından hayati önem taşıdığını belirtti. İnmenin çoğu önlenebilir olan birçok nedeni olduğuna işaret eden Prof. Dr. Öztürk, vasküler sağlığın korunması açısından inmeyi oluşmadan önlemenin etkili olacağını, inme tanı ve tedavisinin çağdaş düzeye çıkabilmesinin ancak ülkenin tamamını kapsayan iyi planlanmış bir sistemle başarılabileceğini kaydetti.

Yaşın ilerlemesiyle birlikte inme riski artıyor. Erkeklerde kadınlara oranla inme riskinin daha yüksek olduğunu söyleyen Prof. Dr. Öztürk, aile öyküsünün de önemli olduğunun önemine dikkat çekerek, ilaç tedavisi ve yaşam şeklindeki değişikliklerle bu riskin azaltılabileceğini bildirdi. 

 

Hipertansiyon, diyabet, kalp hastalıkları, atrial fibrilasyon, dislipidemi, sigara ve alkol kullanımı, fiziksel aktivite yetersizliği, beslenme alışkanlıkları ve obezite en önemli risk faktörleri arasında yer alıyor. Doğru beslenme alışkanlığının çocukluktan itibaren kazandırılması, fiziksel aktivitenin artırılması, hipertansiyon, şeker ve kalp hastalarının düzenli takibinin yapılması inmeden korunmada büyük önem taşıyor.

TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Vural Kavuncu’ya Hacettepe Üniversitesi İnme Merkezi ziyaretinde eşlik eden Türk Nöroloji Derneği Beyin Damar Hastalıkları Grubu Moderatörü Prof. Dr. Mehmet Akif Topçuoğlu inmenin hızlı müdahale ve tedavi edilmesi gereken bir durum olduğunu belirtti.

Dr. Topçuoğlu topluma yönelik ilettiği mesajlarda inme tedavisinde hızın önemine dikkat çekti: “İnme tedavisinde en önemli faktör tedaviye çabuk ulaşabilmektir. Maalesef hala hastaların büyük bir kısım kendi imkanları ile hastaneye ulaşmakta; bu durumda da hastalar en yakın ya da kendi tercih ettiği hastanelere gitmekte ve eğer inme tedavisi o merkezde uygulanamıyorsa hasta zaman kaybetmektedir. Kaybedilen her dakika beyinde milyonlarca hücrenin ölümü demektir. Acil vakalarda temel kural, geri dönülemez aşamaya varmadan müdahale edebilme şansını yitirmemektir. Yüzde kayma/asimetri, kol kuvvetsizliği veya konuşma bozukluğu şikayetlerinin ortaya çıktığı veya fark edildiği an saat ve dakika olarak kayıt altına alınmalı, bu andan itibaren 6 saatten kısa bir süre geçti ise vaka olası akut inme vakası olarak kabul edilmelidir. Bu nedenle halkın 112 acil servisi ile tedavinin uygulanabildiği hastaneye gitmeleri yönünde bilinçlendirilmesi gerekmektedir.” dedi.