Hava Kirliliğiyle Savaş Haftası Türk Nöroloji Derneği Basın Bülteni

21.12.2018

17 Aralık2018

“Beyin sağlığı için temiz hava ”

Türk Nöroloji Derneği Başkanı, Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji AD Başkanı Prof. Dr. Şerefnur Öztürk Hava Kirliliğiyle Savaş Haftası’nda hava kirliliğinin insan sağlığına etkilerihakkında açıklamalarda bulundu.

Yılda 9 milyon kişi hava kirliliği sebebiyle hayatını kaybediyor

Hava kirliliğine bağlı ölümlerin dünyada yaklaşık 9 milyona ulaştığını belirten Prof. Öztürk “Hava kirliliği bütün dünya nüfusunu etkileyen bir olaydır. Çevre kirliliği; özellikle partikül maddeler, polenler, ev tozları, duman, mikroorganizmalar, toksinler,gaz ve katı kimyasal bileşiklere, evlerde, işyerlerinde veya açık hava ortamlarında maruz kalmak, beyin damar hastalıklarına ve birçok ilerleyici dejeneratifnörolojik hastalığın oluşmasına neden olmaktadır” dedi.

Hava kirliliğinin insan sağlığına direk ve dolaylı etkileri olduğuna dikkat çeken Prof Dr. Şerefnur Öztürk direk etkiye örnek olarak çevreyi kirleten ajanlar içindeki partiküllerin direkt hasarlar oluşturarak temas halindeki hücrenin hasarına ve ölümüne yol açabildiğine işaret etti. Hava kirliliğinin dolaylı etkilerine dikkat çekici örnekler veren Prof. Öztürk sözlerine şöyle devam etti:

“Bir de dolaylı etkiler var, onlar da oksidasyon veya reaktif inflamasyon gibi çeşitli mekanizmalarla hücre ve dokuların çalışma fonksiyonlarını bozup, daha ileri dönemlerde hastalıklara neden oluyorlar. Birtakım romatizmal hastalıklar, kas sinir hastalıkları, astım ve akciğer hastalıkları gibi hastalıklara sebep oldukları iyi bilinmektedir. Aynı etkilenmeleri beyinde de görüyoruz. Beyinde de inflamasyon, vaskülitler (kan damarı duvarında oluşan yangısal değişimlerin tümü), dejeneratif hastalıklar ortaya çıkıyor. Beyin dokusunda birikmiş madde partikülleri gösterilebiliyor. Damar duvarlarında gelişen değişiklikler ateroskleroz, hipertansiyon ve damar tıkanıklığı artışına neden olabiliyor. Parkinson, Alzheimer, MS (Multipl Skleroz) hastalığı gibi dejeneratif hastalıkların oranlarında artış saptanıyor. Dünyada hava kirliliği olan bölgelerde bu hastalıklarda artış oluyor. Bu hastalıkların çoğunun yaşla ve diğer risk faktörleriyle de arttığını dikkate alırsak, değiştiribileceğimiz bir risk faktörü olarak hava kirliliğinin önlenmesi daha da önemli hale gelmektedir”

 

Her yıl yaklaşık 60-70 bin kişi hava kirliliği sebebiyle İnme geçiriyor

Son zamanlarda yapılan araştırmalarda hava kirliliğinin beyin sağlığını ciddi düzeyde etkilediğine dikkat çeken Prof. Dr. Şerefnur Öztürk “İnmelerin yüzde 30'u hava kirliliği nedeniyle oluyor. Türkiye’de her yıl yaklaşık 40 bin kişi inme nedeniyle kaybediliyor. Biz, yıllık yaklaşık 200 bin inme hastasına sahip bir ülkeyiz ve bunun da yüzde 30'u eğer hava kirliliğine bağlı ise yaklaşık 60-70 bin kişi hava kirliliği nedeniyle inme geçiriyor. Bu son derece ciddi bir rakam. Ancak bu önlenebilir bir halk sağlığı problemidir ve önleyebilme şansını kullanabilmemiz gereken bir durumdur” dedi.

“Beyin sağlığı için temiz hava”

Hem bireylere hem de devlete hava kirliliğini önlemeye dair ciddi sorumluluklar düştüğüne dikkat çeken Prof. Öztürk, şunları söyledi:

"Havamızı kirletecek yaklaşımlardan kaçınılması ve daha sağlıklı enerji türlerinin kullanılması gerekiyor. Kirlenmeyi giderecek, trafik ve diğer araçların kullanımı nedeniyle oluşan kirlilikleri giderici, şehir ve çevre düzenlemesini de içeren önlemler alınmalı.Toplum taşımın ve bisiklet kullanımının özendirilmesi çok önemlidir. İklim değişikliği ile paralel yürüyen çevre kirliliği, ne yazık ki iç ortamda da beynimizi son derece etkileyen bir faktör olarak insanlığı tehdit ediyor. Bireyler, kendi yaşadıkları çevrede de bir farkındalık oluşturabilir. En azından çevrede kullanılan yakıtların yani kullanılan enerjinin daha temiz olmasına gayret gösterebilir.Bütün dünyada hala yaygın olan kömür tüketiminin aslında ekonomik bir enerji kullanımı değil, tersine, getirdiği sağlık sorunları ve sağlık bütçesine getirdiği yük nedeniyle nedeniyle son derece pahalı bir enerji türü olduğu belirtilmektedir.

Uygun olmayan boyalar, temizlik maddeleri, ev tozlarını artırıcı yöntemler olabildiğince dikkatle gözden geçirilmeli ve kullanımı azaltılmalıdır. Sigara başlıbaşına bir hava kirliliği sorunudur ve özellikle ikinci el sigara kullanımına yani evdeki, işyerindeki bir başka kişinin içtiği sigaranın dumanına maruz kalan kişiler de risk altındadır.

Çevre kirliliği ve beraberinde hava kirliliği bireysel ve toplumsal düzeyde farkındalık sağlanması ve önlenmesi gereken bir durumdur.

Dünya Nöroloji Federasyonunun çağrısına biz de Türk Nöroloji Derneği olarak destek veriyoruz ve 'Beyin sağlığı için temiz hava' diyoruz” 

Prof. Dr. Şerefnur Öztürk

Türk Nöroloji Derneği Başkanı

Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji AD Başkanı