Pandemi Nedeni İle Yaşanan Olağanüstü Süreç İçerisinde Üye Derneklerimizin Ulusal Kongreleri Hakında: TTB

4.06.2020

Pandemi nedeni ile yaşanan olağanüstü süreç içerisinde üye derneklerimiz ulusal kongreleri başta olmak üzere büyük eğitim toplantılarını düzenleyemediler ve bir süre daha düzenleyemeyecekler. Kongrelerimizin ne zaman ve nasıl düzenleneceği ile ilgili birçok soru ve öneri alıyoruz. Bu önemli konu ile ilgili sizleri bilgilendirmek, bilimsel veriler ve ortak akıl doğrultusunda kısa ve orta vadede yol gösterecek  kararlar almak istiyoruz. 

Pandemi önlemleri ile birlikte kongrelerimizi iptal ettik. Bu iptaller üye derneklerimizde, 

- eğitimin aksaması

            - dernek gelirlerinin kısılması ile mali kriz

- STE kredilerinde aksamaya bağlı ulusal ve uluslararası yeterlik yenilemesi, atama, yükseltme dosyalarında aksamalar,

- TTB-UDEK'in derneklerinden ana beklentilerinden birisi olan seçimlerin ulusal kongreler esnasında mümkün olan en geniş katılım ile yapılarak dernek yönetimlerinin şeffaf ve demokratik olarak değişmesinin gerçekleşememesi vb. nedenlerle sıkıntıya neden olmaktadır.

Bir taraftan da, başta bu konuyu webinarlar ve anketler aracılığı ile tartışan Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi, Ürolojik Cerrahi Derneği olmak üzere bize başvuran üye derneklerimizden, kongre düzenleyen şirketlerin yetkililer ile görüşerek mümkün olan en kısa sürede normalleşme süreci içerisinde kongre gerçekleştirmek için hazırlandıkları, kriterler ve kurallar hazırladıklarını da öğrenmekteyiz. Bu doğrultuda bazı toplantıların Haziran ayı sonunda gerçekleştirmesinin planlandığını dahi duyduk.

Bu baskılara rağmen pandeminin normalleşme süreci ve sonrasındaki gidişi ile ilgili çok ciddi şüphe ve tehditler olduğunu biliyoruz. Yüzlerce meslektaşımızın uçaklara binerek klimalı salonlarda saatlerce oturarak ve sosyal etkinlikler esnasındaki kaçınılmaz yakın temas içerisinde bir araya gelmesi şu anda ve yakın gelecekte kabul edilemez. Özellikle kongrelerin çok yoğun olarak yapılmak istendiği sonbaharda aylarının WHO, Dünya Sağlık Örgütü’nün de beklediğini açıkladığı gibi pandemide beklenen ikinci dalga ile çakışması kaçınılmaz olarak çok kötü sonuçlar doğuracaktır.

Bu nedenle yakın, orta vadede yurdumuzda ve dünyada pandemi ile ilgili bilimsel verileri ve tahminleri ilgili alanlardaki üye derneklerimize sorduk. Ekte bu yazıları göreceksiniz.

Gene bu arada özellikle dikkatinizi çekmek istediğimiz bir kongre 23-26 Mayıs tarihleri arasında düzenlenen EAN Avrupa Nöroloji Akademisi 2020 sanal kongresi (EAN 2020). Geçtiğimiz hafta düzenlenen bu kongreye tüm dünyadan binlerce katılımcının yaklaşık 10 ayrı salondaki eşzamanlı etkinliklere ücretsiz olarak katıldığını öğrendik. Gerek düzenleyen derneklerin, gerek sponsorların, gerek ücret ödemeyen katılımcıların tatmin düzeyinin yüksek olması potansiyeli içeren bu sanal büyük kongrelerin alt yapılarının araştırılması ve buna yatırım yapılmasının iyi bir çözüm olabileceğini düşünüyoruz.

Son olarak Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi ve  Ürolojik Cerrahi Derneğinin hazırladıkları ve üyelerine dağıttıkları kongre ile ilgili anketi baz alarak hazırladığımız bir anket bulacaksınız. Bu anketin derneğiniz üyeleri arasında yapılarak meslektaşlarımızın görüşlerinin açığa çıkması çok önemli. Lütfen sonuçları en kısa sürede bizimle paylaşın.

 

                                                                                                                                 Saygılarımızla.

 

Ekler:

1-HASUDER ve görüşü

2-Anket soruları

3-Hukuki görüşler

 

 

Dr. M. Umut Akyol

 

TTB/ UDEK Başkanı

Ek 1: HASUDER Görüşü     

                                                                                                                                  28/05/2020

Türk Tabipleri Birliği

Uzmanlık Dernekleri Eşgüdüm Kurulu (TTB-UDEK)

Sayın Başkanlığına,

28.05.2020 tarihinde TTB-UDEK Genel Sekreteri Prof. Dr. Gülriz Erişgen tarafından “Uzmanlık Dernekleri tarafından gerçekleştirilecek olan kongrelerinin COVID-19 salgını ile ilgili olarak planlamalarının nasıl yapılması hakkındaki Derneğimizin görüşü” telefonla sözlü olarak talep edilmiştir.

Bilimsel kongreler bilginin paylaşılması ve geliştirilmesi için çok önemli bir yer tutmaktadır. Yaşanan COVID-19 pandemisi nedeni ile 2020 yılı içerisinde planlanan kongrelerin hayata geçirilmesinde ciddi sıkıntılar ortaya çıkmıştır. Ülkemizde 12 Mart itibari ile toplu etkinliklerin kısıtlanması kararı ile Mayıs ayı sonuna kadar gerçekleştirilmesi planlanan kongreler iptal edilmiş ya da ileri bir tarihe ertelenmiştir. 11 Mayıs 2020 itibari ile Yeni Normale dönüş süreci başlatılmış ve bu kapsamda kongrelerin yaz dönemi ile birlikte yeniden düzenlenip düzenlenemeyeceği tartışılmaya başlanmıştır.

Bu süreçle ilgili olarak;

1.    Ülkemizde olgu sayılarında azalma olmasına rağmen pozitif çıkan test yüzdesi değişmemektedir.  Bu veri salgının devam ettiğini göstermektedir. Ayrıca olgu görülmeyen illerde tek bir kaynağın toplu sosyal faaliyetlere katılıp (düğün, taziye gibi) COVID kümelerine yol açtığı ve bölgeye karantina uygulaması gerektiği görülmektedir.

2.    Alınan serbestleşme kararlarının salgının seyrindeki etkisinde, önlemlerin alınması ve denetimindeki yetkililerin verdiği önem ile halkın uyumu belirleyici olmaktadır. 11 Mayıs 2020 tarihi itibariyle başlatılan önlemlerin serbestleştirilmesi ile ilgili kısa zamandaki gözlemler ve verilerdeki başta bölgesel olmak üzere yeni olgu sayısındaki artışlar, bu sürece tam uyumun mümkün olamayacağını göstermiştir. Bu durum ülkenin faklı bölgelerinden gelen katılımcıların varlığı nedeni ile daha da önem kazanmaktadır.

3.    Kongreler çok büyük katılımları nedeniyle genellik beş yıldızlı otellerin toplantı ortamlarında yapılmaktadır. Bu ortamların hemen hepsi klima sistemleri le havalandırılmaktadır. Klima sistemlerinin çoğunun tam olarak temiz havalandırma sağlamakla ilgili kısa zamanda tamamlanamayacak eksiklikleri bulunmaktadır. Sürekli olarak dışarıdaki sıcak ya da soğuk havanın alınıp içeride konforlu bir ısıya dönüştürülmesi ve bu vesile ile havalandırmanın taze dış ortam havası ile yapılması bu sistemlerde genelde önceliklendirilmemiştir. Kimi yerlerde bu olanak mevcut olsa bile yüksek enerji maliyeti ile tercih edilmemektedir. Bu da COVID-19 bulaşı açısından bir risk oluşturmaktadır.

4.    Kongre otellerinin diğer yaşam alanları olan başta yemek salonları, plaj, havuz olmak üzere bu döneme özgü tedbirler alınmış olacağı muhakkaktır. Ancak bu bölgeler de ortak ilgi alanları olan farklı ortamlardan gelmiş katılımcıların oluşturacağı kalabalık açısından bir risk oluşturmaktadır.

5.    Kongreler ulusal ve uluslararası düzeyde bir ulaşım hareketliliğine yol açmaktadır. Bu dönemde her hareketlilik riski arttırmaktadır.

6.    Sonbahar ayları ile birlikte soğuk algınlığı ve mevsimsel grip ile ilgili hastalıkların sıklıkları artacak ve COVID-19 ile benzer semptomları nedeni ile kongre bu ve benzeri bir semptom gösteren katılımcının olması bile tüm katılımcıların rutin temaslı süreçleri açısından takibini gerektirecektir. Bu durum hem katılımcılar hem de o bölgenin sağlık sistemi için zorlu bir süreç olacaktır.

7.    Yeni Normal sürecin tüm aşamalarının geçişin yaz aylarında tamamlanması halinde sonbahar ile birlikte kontrollü de olsa bu serbestleşmenin olgu artışına yol açıp, uzayan bir ilk dalga içinde bir yeni bir pik ya da ikinci bir dalga yapması mümkün görünmektedir.

8.    Önümüzde altı aylık dönem sonrasında bu dönemdeki aşı ve tedavi gelişmeleri ile birlikte 2021 yılından itibaren kongreleri daha güvenli olarak gerçekleştirebilmemiz mümkün olacaktır.

9.    Çok önemli bir konu da bu kongrelerde katılımcıların sağlık işgücümüzün çok önemli elemanları olması ve olası bir sorunda sağlık sistemimizin de çok kötü etkilenecek olmasıdır.

Sonuç olarak,

Halk Sağlığı Uzmanları Derneği (HASUDER) olarak 2020 yılında yapılacak olan kongrelerin online ortamda yapılmasının önemli bir gereklilik olduğunu düşünüyoruz. HASUDER olarak Kasım ayında gerçekleşecek olan kongremizi de iptal etmiş bulunmaktayız. Kongremizin online ortamda yapılabilmesi için çalışmalarımız sürmektedir.

Saygılarımızla

Doç. Dr. Funda SEVENCAN

HASUDER Genel Sekreteri

Ek 2: Anket Soruları

 

Covid–19 salgının başlaması ile birlikte daha önce ilan edilen birçok toplantı, kongre iptal edildi ve bu süreçte uzmanlık derneklerimiz, toplantılarını online olarak yapmaya başladı ve halen de devam ediyor.


Salgının önümüzdeki aylarda nasıl bir seyir izleyeceği konusunda net bilgilerin olmaması nedeniyle,özellikle sonbahar aylarında yapılması düşünülen kongrelerin planlanabilmesi için siz değerli üyeler ve sevgili uzmanlık öğrencilerimizin yönlendirmelerinin büyük katkısı olacaktır. 

Katkılarınız için teşekkür ederiz.

 

 

 

1. Tıp kongrelerinin hangi tarihten itibaren güvenle düzenlenebileceğini öngörüyorsunuz?

o   Eylül 2020

o   Ocak 2021

o   Mart 2021

o   Nisan 2021 ve sonrası

o   Diğer (Lütfen Belirtiniz)

 

2. TC Sağlık Bakanlığı tarafından kongre ve toplantıların düzenlenmesi ile ilgili kısıtlamalar kaldırılırsa, bu yıl yapılacak kongrelere katılır mısınız?

o   Evet

o   Hayır

o   Diğer (Lütfen Belirtiniz)

 

3. Eğer katılacaksanız, Antalya'ya ulaşım için tercihiniz ne olur?

o   Uçak

o   Otomobil / Özel araç (mesafe gözetmeksizin)

o   Otobüs

o   Diğer (Lütfen Belirtiniz)

 

4. Kongrelerde nasıl bir oturma düzeni görmek istersiniz?

o   Tiyatro düzeni

o   Sınıf düzeni

o   Sosyal mesafe düzeni (en az 1 m arayla yerleştirilmiş sandalyeler)

o   Diğer (Lütfen Belirtiniz)

 

5. Kongreleri düzenleyeceğimiz otelde yemek servisi nasıl olmalı?

o   Açık büfe

o   Mutfak personelinin servis yaptığı açık büfe

o   Kişiye özel servis / set menü

o   Zenginleştirilmiş lunchbox (kapalı kutu içinde servis)

o   Diğer (Lütfen Belirtiniz)

 

6. Kongrede açılış kokteyli, gala yemeği, konser, gösteri gibi etkinliklere yer verelim mi?

o   Evet, sakıncası olmaz.

o   Açık havada olmak kaydıyla evet

o   Sosyal etkinlikten ziyade ödül töreni gibi akademik etkinlikler

o   Hayır, 2020 için riskli olur

o   Diğer (Lütfen Belirtiniz)

 

7. Fuaye, ikram ve stand alanlarının sosyal mesafe kurallarına göre düzenlenmesi gerektiğini düşünüyor musunuz?

o   Evet, bir düzenleme yapılmalıdır

o   Hayır, herkes kendi sosyal mesafe kuralını uygulayacaktır.

o   Diğer (Lütfen Belirtiniz)

 

8. Kongrenin yapılacağı otelde çeşitli noktalara el dezenfektanı yerleştirilmesinin yararlı olacağını düşünüyor musunuz?

o   Evet, yararlı olur.

o   Hayır, herkes kendi önlemini alır.

o   Diğer (Lütfen Belirtiniz)

 

9. Tüm koşulların uygun ve güvenli olmasına rağmen kongreye katılmakta tereddüt eden ama kurultayı takip etmek isteyen katılımcılar için belli bir kayıt ücreti karşılığında kongrenin online yayınlanması konusunda ne düşünürsünüz?

o   Evet, tüm kurultay 4 gün boyunca online yayınlansın

o   Kurultayın bazı oturumları online yayınlansın

o   Hayır, online yayınlanmasına gerek yok.

o   Diğer (Lütfen Belirtiniz)

 

 

10. Kongre programında online yapılmasını istemediğiniz mutlaka bire bir olması gerektiğini düşündüğünüz bilimsel aktiviteler nelerdir: birden fazla seçebilirsiniz

o   Tüm sunumlar

o   Sadece yabancı konuşmacıların sunumları

o   Sadece Türk konuşmacıların sunumları

o   Kurslar

o   Satellit sempozyumlar

o   Video sunumları

o   Bildiriler

o   Diğer (Lütfen Belirtiniz)

 

 

11-Uzun veya kıtalararası uçuşlar nedeniyle sayısı 15 olan Uluslararası konuşmacılarımızın bir kısmı kongremize  online veya webinar üstünden katılabilirler. Bu sizin kongreye katılma kararınızı etkiler mi?

o   Hayır, katılımımı etkilmez

o   Katılımımı etkiler, gelmeyi düşünmem

o   Gelecek yabancı sayısı bu kararı almamda etkili olur: Lütfen sayı belirtiniz

o   Diğer (Lütfen Belirtiniz)

 

12-Bu olağanüstü şartlarda kongre bilimsel ve sosyal programı nasıl dizayn edilmeli?

o   Her zamanki gibi sabah başlayıp akşam bitmeli

o   Bilimsel toplantı süresi her zamankinden daha kısa olmalı

o   Diğer (Lütfen Belirtiniz)

 

13. Önümüzdeki dönemde online webinar programlarına devam edelim mi?

o   Evet

o   Hayır

o   Diğer (Lütfen Belirtiniz)

 

14. Kongrelerle ilgili ek önerileriniz nelerdir, lütfen belirtiniz

 

 

 

Ek 3: Hukuki Görüşler

 

COVİD-19 Salgını nedeniyle, kongre ve bilimsel toplantıların yapılamaması halinde,   mevcut sözleşmeler uyarınca tarafların hak ve yükümlülüklerinin değerlendirilmesine ilişkin görüş

Dünya Sağlık Örgütü, COVİD-19’u  11 Mart 2019 günü pandemi ilan etmiştir. Sağlık Bakanı,11 Mart günü ülkemizde tek bir vakanın bulunduğunu açıklamıştır. 13 Mart 2020 günü yapılan bilim kurulu toplantısı sonrasında iseulusal ve uluslararası açık ve kapalı bilimsel toplantıların ertelendiği bizzat Sağlık Bakanı tarafından açıklanmıştır.(https://www.pscp.tv/w/1YqJDEVOmZYxV?t=16s) Henüz bilimsel toplantıların, pandemi riski olmaksızın yapılabileceğine ilişkin bir açıklama yapılmamıştır.

Kamu sağlığının korunması için; demokratik bir toplumda gerekli olması, amaçla orantılı olması ve kanun ile düzenlenmesi temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılması yönünde işlemler tesis edilebilir.

Dünya Sağlık Örgütünün ve ülkemizde Sağlık Bakanlığı tarafından oluşturulan bilimsel danışma kurulunun kararları ışığında, alındığı duyurulan tedbirlerden bilimsel toplantıların ertelenmesi işleminin yasal dayanağı 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nun 77. Maddesinde yer alan düzenlemedir. Söz konusu maddede “Sari ve salgın hastalıklardan birinin hüküm sürdüğü veya tehdit ettiği mahallerde Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletinin tasvibiyle bütün umumi mahallerde vuku bulacak içtimalar tahdit veya menolunabilir” düzenlemesi bulunmaktadır.

Ayrıca Anayasa’nın 17. ve 56. Maddesi uyarınca yaşam ve sağlığın korunması Devlet açısından bir yükümlülük,  bireyler açısından bir hak olmakla birlikte;  “herkes” diye ifade edilen bütün bireylerin de eylem ve işlemlerini diğer insanların sağlığını tehdit etmeyecek, olumsuz etkileyebilecek davranışlardan kaçınma yükümlülüğü bulunmaktadır. 

Toplum sağlığını korumak gibi amaçları da bulunan uzmanlık Derneklerinin her türlü eylem ve işleminde bu amacını göz önünde bulundurma yükümlülüğü yanında, Derneklerin birlikte iş yaptığı diğer tüzel kişilerin de bu yükümlülüklere tabi olacağı kuşkusuzdur.

Sağlık Bakanlığı tarafından kamu sağlığının korunması kapsamında ertelendiği duyurulan kongrelere ilişkin imzalanan kongre organizasyon sözleşmeleri karşılıklı iki tarafa borç yükleyen sözleşme tiplerindendir.  Her sözleşmenin temel amacı kuşkusuz tarafların karşılıklı yükümlülüklerini yerine getirmesidir. Bununla birlikte kendi kontrolleri dışında gelişen bazı durumlar veya şartlar nedeniyle tarafların yükümlülüklerini yerine getirememesi hali “ifa imkânsızlığı” (mücbir sebep) adı ile Türk Borçlar Kanunu’nun 136, 137 ve 138. maddelerinde düzenlenmiştir.

Söz konusu maddeler uyarınca, bir olayın mücbir sebep olarak nitelendirilebilmesi için o olayın önceden sezilemez, karşı konulamaz olması ve harici bir etkenden ileri gelmiş olması gerekir. [1]

COVİD-19 Pandemisi sonucu Sağlık Bakanlığı tarafından bilimsel toplantıların ertelenmesi hali mücbir sebep için aranan bütün unsurları taşımaktadır. Mücbir sebep halinde taraflara düşen yükümlülük ise, ifa imkânsızlığını diğer tarafa bildirmek ve zararın doğması ya da artmaması için gereken tedbirleri karşı tarafla işbirliği içinde almaktır. Buna aykırı davranan tarafın doğan zararları giderme yükümlülüğü bulunmaktadır.

Bu durumda söz konusu koronavirüs salgını nedeniyle mücbir sebep halinin varolduğu ve ne zaman ortadan kalkacağının belirsiz olması nedeniyle, imzalanmış olan kongre sözleşmesinin ifa edilmesi olanağı kalmadığı düşünülür ise sözleşmenin fesh edilmesi söz konusu olabilir.

Bununla birlikte bir başka seçimlik hak olarak söz konusu sözleşmenin düzenleniş anındaki temel amaç dikkate alınarak, mücbir sebep kalktıktan sonra sözleşmenin gerçekleştirilmesi amacıyla erteleme kararı verilebilir. Bu halde de erteleme nedeniyle sözleşmenin ifasının yeni koşullara göre karşılıklı anlaşma ile yazılı olarak uyarlanması gerekir. 

Ancak sözleşmede kongre için belirlenen tarihten sonra sözleşmenin ifa edilmesi, sözleşme yapılmasındaki amacı gerçekleştirmeyecek ise sözleşmenin feshi koşulları doğduğundan, erteleme seçeneğinin değerlendirilmesi zorunlu değildir. Çünkü Türk Borçlar Kanununun136. Maddesi uyarınca sözleşme konusu imkansızlaşmış ve karşılıklı borçlar sona ermiştir.

Bu durumda; TBK’nın 136/2 maddesi uyarınca karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde imkânsızlık sebebiyle borçtan kurtulan borçlu, karşı taraftan almış olduğu edimi sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri vermekle yükümlüdür. Türk Borçlar Kanunu’nun sebepsiz zenginleşmeyi düzenleyen 77. Maddesinde deHaklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğindenzenginleşenin, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlü olduğu’ düzenlenmiştir.

Bu noktada değerlendirilmesi gereken başka bir husus, yapılan otel konaklama ve uçak bileti ücretlerinin geri alınıp alınamayacağıdır. Konaklama için yapılan ödemeler, Türk Borçlar Kanunu’nun 77 ve devamı maddelerinde[2] düzenlenen sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde otelden talep edilebilir. Bu talebi, ödemeyi yapan kişi öne sürebilecektir.

Uçak biletlerine ilişkin sözleşmelere ülkemiz hukukunda taşıma sözleşmesi olarak kabul edilmekte ve Türk Ticaret Kanunu’nun 850. ve devamı maddelerinde düzenlenmektedir. Bu hükümlerde ücretin iadesine ilişkin özel bir hüküm olmamakla birlikte, Türk Borçlar Kanunu’nun sözleşme ilişkilerinde uygulanacak kuralları belirleyen genel kanun niteliğinde olması nedeniyle Türk Ticaret Kanunu’na aykırılık taşımayan sebepsiz zenginleşmeye ilişkin 77. Maddesinin burada da uygulanabileceği ve uçak biletlerinin de bu kapsamda havayolu firmalarından talep edilebileceği düşünülmektedir.

Bilgilerinize sunulur. Saygılarımızla.13.03.2020

                                                                                  Özçelik Avukatlık Ortaklığı

                                                                          Av. Tülay Ekici - Av. Ziynet Özçelik

[1]T.C. YARGITAY Hukuk Genel Kurulu Esas: 2012/11-1096 Karar: 2013/382 Karar Tarihi: 20.03.2013

[2]Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür.  Bu yükümlülük, özellikle zenginleşmenin geçerli olmayan veya gerçekleşmemiş ya da son